27 Nisan 2009 Pazartesi

awaking the centuries


Haggard'ın bir albümü var, Awaking The Centuries diye. Zaten büyük patlamıştı o ara, epeyce bir süre de unutulmadı. Güzel bi albümdü çünkü. Az senfonik, az metalik üstü brutal vokal ve yer yer dişi vokalli, 12 parçası chapter chapter dizilmiş adeta bir hikaye, bir albüm işte. Aynı adlı bir de şarkı var, epeyce başarılı. 21 kişiden mürekkep Haggard ekibinin kemandı klavsendi ne varsa yardırdığı bi parça. Acayip bi çokseslilik yani. Bir ara ben bu albümü çok sever, çok dinlerdim.

Geçende denk geldim makinada sadece bu şarkı varmış, yad edeyim dedim eski günleri. Bi yandan da birilerine gönderme arzusuyla yanıp tutuşuyorum, gerekli hazırlıkları yapıyorum. Şarkı ilerledikçe arzum marzum kalmadı anasını satayım. O çokseslilik oldu bir çingene pazarı, kafamın içi uğulduyor arkadaş. Kadınlara susun diye bağırasım var, klavsencinin parmaklarını çıt çıt kırasım, viyolonsel çalan adamın kafasına aleti geçiresim var. Şarkının sonunu göremeden sinir sahibi olmuşum, ama sonuna epeyce de yaklaşmışım. 10 dakkaya yakın çünkü, dile kolay.

Yaşlanmışım ben ya, kafam gürültü götürmüyor artık. Kendimi caza verme yaşım gelmiş...

24 Nisan 2009 Cuma

gömlek

Geçen gün bi gömlek almıştım. Öyle denemeden aldım geldim, sağına soluna yalandan baktım o kadar. Eve gelince farkettim ki herifin üstten üç düğme kadarlık bir yeri açık, mecburen açık. Ne düğmesi var ne iliği, istesen de istemesen de dekolte. Hani şöyle bir slogan yapsalar yeri diyorum, "Bizimle isteseniz de seksisiniz, istemeseniz de. İster seve seve, ister söve söve".

gece


Gece oldu da uyku tutmadı mı bir gariplik oluyor bende. Abuk subuk şeyler yapıyorum, sitelerde bir yerlerde bir kıpırtı olsun diye bekliyorum manyak gibi. Hiç girmediğim yerlere, üyeliğimi bile unuttuğum sitelere gidip dip bucak karıştırıyorum. Hele böyle bir community olayı varsa bikaç tane açıp hareketimin kelebek etkisi dönsün dolansın da bir kımıldanma yapsın diye ölüyorum. Boş sokaklarda geziyorum gibi oluyor bazen, hani gündüz "aman be ne kalabalık" dersin, bir an önce işi bitirip ordan kaçmaya çalışırsın da "keşke bomboş olsa" diye düşünürsün ya; işte öyle bir yere gece gelmişim sanki. Rüzgar esiyor poşetler uçuşuyor filan...

23 Nisan 2009 Perşembe

bunları da bilelim

Related Posts with Thumbnails