8 Eylül 2011 Perşembe

bir ortadirek rüyası

Bir mala, bir hizmete para vermekle o sektörü komple satın almak arasındaki farkı tam olarak bilemeyen topluluk, elbette ki marka siteler denen, ya adı ya da eciş bücüşlüğü sayesinde bambaşka bir hayat vadeden toplu konutlara yuvalanacaktı. Elbette buralarda da aldıkları mal ve hizmeti siteyi komple almış gibi kafalara kakıp, her şeyden şikayet edeceklerdi.

Bir senedir oturduğumuz sitenin bir forumu var. Buraya girip yazılanları okumadan önce gerçekten sakin, huzur dolu, köpek gezdirenlerle sabah koşusuna çıkanların birbirine hep selam verdiği şirinler köyü gibi bi yerde yaşıyoruz zannediyordum. Ne zaman ki kediyi çiftleştirmeye niyet edip bi de şu foruma bakalım dedik, o zaman sitemizle ilgili gerçekleri kavrayabilmeye bir adım attık.

Anahatlarıyla şikayet edilen şeyler şunlar;

- Komşular çok gürültücü.
Topuklu ayakkabısıyla gezenini mi ararsın, çocuğu ağlayanını mı, piyano çalanını mı. Komşular çok gürültücü, biz de bu siteye elit diye gelmiştik.
Yani, para veriyorum, herkes önümde eğilmeli. HERKES. Gidip bir de sessiz olun mu diyeceğim, hani para veriyorduk? Hani herkesin nizami hayatı vardı? Hani gelmeden imtihan edilmişlerdi? ÖKÜZOĞLU kalitesi bu mu?

- Ortak alanlara cafe yapılıyor, ızgaracı geliyor, kumpirci geliyor.
Nasıl yaparlar nasıl, para verdik o çimlere o alanlara, yönetim bu alanları peşkeş mi çekiyor? Her gün gaste okuyoruz biz tamam mı, bu yönetimde neler dönüyor bilmek istiyoruz!!!

- Etraftaki mahallelerden geliyorlar, duvarların üstüne jiletli tel çekilsin.
Duvarın arkasına oturcaz diye önümüzdeki on yıl bankaya çalışcaz, bari fakirler gelmesin, çimlere basmasınlar :/

"Madem para veriyorum, o halde her şey benim keyfime göre olmalı." zihniyetinin çağlayarak aktığı bu forum sayfalarında insanların bir zengin memnuniyetsizliğini taklit etmeye çalıştıkları açık. Hani vardır ya, herif beş yıldızlı otele gider, resepsiyondaki görevli bir kelimeyi yüzüne bakmadan söylerse arıza çıkarır "Ne demek oluyor bu efendim, dünyanın bütün beş yıldızlı otellerini gezdim, böyle terbiyesizlik görmedim ". Bu tarz pahalı yerlerde de buna meydan vermemek için aşırı bir nezaket vardır, bir oda kiralandı, bir kazak alındı diye tesisi satın almış gibi davranılır ve pamper yourself kanunları harfiyen uygulanır. Bazı kaprisli kimseler de böyle ara sıra, bir şeyleri beğenmezler. İşte bu bizim ortadirek arkadaş tesadüfen ordan geçiyorsa, dükkandan hasbel kader bir şal alarak buraya dahil olduysa kendinde aynı şekilde arıza çıkarma hakkını görür. Fakat gücü böyle yerlere yetmediğinden anca ortadirek mağazasının çalışanına, oturduğu sitenin güvenliğine çemkirerek kendini gerçekleştirir. Bütün bu ortadirek mekanlarının da müşteriyi şımartmak gibi amaçları olmadığından bu tipler ancak çalışana illallah dedirtir.

Parayı daha kazanmadıysan üzülme, zaten evin de anca maketi var.

Aslında kabahatin çoğunu zenginleşip standartları yükselen bu yeni nesil burjuva, eski adıyla ortadireğe bulmuyorum. Kabahatin çoğu, bu adamlara gücünün son damlasına kadar harcayarak lüks bir hayat yaşıyormuş gibi hissettirmek üzere tezgah açan esas çakal tayfada. Yani önümüzdeki on sene bankaya çalışmak uğruna geldiği elit sakinleri olan lüks sitede aynen kendisi gibi adamlarla karşılaşan ortadireğin öfkesine şahit oluyoruz aslında. Sinirden gözü dönüp kendini ağaoğlu yönetim kurulu toplantısında masaya vuruyormuşçasına kaptıranı da var tabii, "getirin bana o aliyi, paraları alırken iyi dimi!!!" Peki o forumlardan yardırdığın ali, yarın gelip paranı eline saysa ve "hadi şimdi sktir git burdan" dese ne yapacaksın ortadirek? Bu sefer karşı tarafa geçip, "bizi parayla eziyorlar" mı diyeceksin? Ayıp ayıp.

İşte buradaki acıklı komiklik de, asansör duvarlarına asılan "Lütfen aidat ve su borçlarımızı ödeyelim" duyurularıyla ortaya çıkıveriyor. Gidip ali ağaoğlu'na hesap sormayı biliyorsun ama, 115 lira aidat ödeyemiyorsun. Böyle elitlik, böyle burjuva olmaz olsun.

bunları da bilelim

Related Posts with Thumbnails