16 Kasım 2011 Çarşamba

hımbıl kız

Şopar gibi hoplayıp zıplamayı, dötünü havaya dikip takla atmayı kendine yediremeyen, lisede beden dersinden raporlu olan kız, geçen gün sporda gördüm tanıdım seni.

Yıllar hımbıllığından bir şey kaybettirmemiş. Hala koridorda, okul çıkışında yürüdüğün gibi ağır ağır, hanım hanım yürüyorsun. Koşu bandında dahi bu kırıtık yürüyüşünden ödün vermiyor, hayatın boyunca değil spor yapmak hızlı yürümeye dahi lüzum görmediğini gözler önüne seriyorsun.

Vücudun sporsuzluktan ve en çok yürürken, otururken, konuşurken daha güzel duran pozisyonu bulabilmekle uğraşmaktan eğri büğrü kalmış, eşofman - tişört sana isyan ediyor. Sırtın kambur, ayakların da yere açılı basıyor. Hareket etmeyi sevmeyişin, hayatının bir döneminde kolay sanıp muhakkak pilatese başlaman ve 1-2 sefer sonunda bırakmandan da belli. En sevdiğin spor da zaten, ağır tempoda pedal çevirerek üç saat süren dizinin bir saatini spor salonunda seyretmek.

Henüz kilo almaya başlamamışsan hımbıl kız, derhal ortaya bir yavru çıkarmanı tavsiye ederim. Nasıl olsa belli bir yaştan sonra inanılmaz bir hızla şişmeye başlayacaksın. En azından "doğumdan sonra oldu" dersin.

11 Kasım 2011 Cuma

nasıl komik olunmaz, ikinci bölüm

Yazılı komik olamayışları irdelediğim ilk bölüm şurda. Bu bölümde sözlü komiksizlikler üzerinde duracak ve ardından arkadaş ortamında bir türlü patlamayan esprilerinizin hep beraber yasını tutacağız.

Sözlü komikliğin güldürmeyişinin en önemli sebeplerinden biri de şakanın icapsız ve lüzumsuz derecede uzun olmasıdır. Şakanız ister bir cümle olsun, ister bir hikaye, isterseniz fıkra olsun ki fıkra olmasını pek tercih etmiyoruz, dinleyicilerin dikkatini çekebildiğiniz süreden daha uzun olmamalı. Yine başlıklar halinde görelim:

Cümle şeklinde şakalar

Mümkün mertebe kısa ve vurucu olmalı, muhatabın, grubun zihninde şimşeği anında çaktırmalıdır. Bu yüzden cümle şeklindeki şakanın grubun hızıyla tam bir uyum içinde olması gerekir, çünkü anında anlamadığı şakaya kimse gülmez, gruptaki kimse gülmediyse anladıktan sonra da gülmez. Aynı şekilde, fazla bariz şakalar da gülünmemek bir yana, sahibini gruba bir debil gibi tanıtır. Şaka fena halde evrensel bir komiklik içermiyorsa fazla tanınmayan gruplarda şaka yapılmaması tavsiye edilir.

Cümle şeklindeki şakalarla ilgili bir diğer husus da cümlenin fazla uzun olmaması, "o zaman" "ee haliyle" gibi olsa da olur olmasa da olur unsurlardan arındırılması gerekir. Tanınan bir grupta dahi uzun cümleli anlık şakanın gideri yoktur. Muhatabın dikkati dağılır, güleceği varsa da gülmez.

Hikayeli şakalar

Hikaye anlatmakla ilgili dikkat edilmesi gereken en önemli husus, durum komikliklerinin aktarılamaz oluşudur. Kişileri, ortamı bilmeyi gerektiren ve komikliğin aslında tek bir an içinde oluştuğu hatıralar, ne kadar komik olurlarsa olsunlar, anlatılamaz. Anlatılsa da gülünmez. "Orda olacaktın tabi şimdi anlatınca komik olmadı" ya da "Adamları tanısan komik aslında" diyerek maymun olmak istemiyorsanız bu komiklikleri anlatmayacaksınız. Bazı kimseler bu hikayeleri anlatmakta ısrarcı davranır ve komiklik anına gelinceye kadar şahısları, mekanı, zamanı tek tek tarif eder. Beklentisi iyice yükselen dinleyici, neticede cereyan eden durum komikliğine yine de gülmeyecektir. Bir hikayenin tasvir kısmı, esas olaydan uzun olmamalı. Özellikle de şakalıysa.

Zamandan, mekandan ve kişilerden bağımsız komik hikayeler fazla uzatılmadan ve esas olaya katkısı olmayan detaylar mümkün mertebe atlanarak anlatılmalıdır. Burada sözüm hikaye dinleyenlere: fazladan detay veren adam hikayede geçen kişilerin zenginlik, güzellik, işbilirlik veya hikaye anlatana duydukları hayranlık/yakınlık detaylarını atlamadan veriyorsa o adamdan derhal kıllanabilirsiniz.

Anlatılacak hikayenin aslı yazı olarak aktarılmışsa, bir fıkra ise mesela (eğer çok komikse fıkra anlatmaya karşı çıkmıyoruz) muhtemelen yazı dilinden gelen bazı fazlalıkları olacaktır. Yazılı hali güzelmiş gibi görünen şakalı hikayenin anlatılınca hiç komik olmamasının sebebi "Bunu duyan adam" "beraberce şuraya gitmişler" gibi ifadeler ve uzun cümleler içermesidir. Bunlar sözlü aktarım sırasında itinayla ayıklanmalı, uzun cümleler bölünmelidir. Lüzum ettiği yerde duyguyu vermek için ses tonu kullanılabilir. (Laz şivesi yapmak değil tabii.)

Komiklik zor zanaat. Dışı seni içi beni yakar.

Sözlü komikliklerin yeteri kadar iltifat almamasının bir başka sebebi de zamanlama hatasıdır. Dikkatlerin anlatıcıya yöneldiği bir anı kollamayan anlatıcının şakasına gülünmez, bu kadar basit. Sessizlik kollayacaksınız, sinsi gibi, sansar gibi dikkatleri çekeceğiniz ana odaklanacaksınız ve çektiğiniz dikkati ziyan etmeden, çabucak şakayı patlatacaksınız. O yüzden herkes başkasının şakasına gülerken, kimse size bakmazken boşuna şaka yapmayın.

Bir de bazı gruplarda silik insanlar vardır, onlar konuşurken kimse bakmaz o tarafa. O insanlardan biriyseniz şakanız iyi de olsa gülünmeme ihtimali var. Ama kısa ve vurucu şakalarla silikliği de aşabilir, yağmasanız da gürleyebilirsiniz.

ve şimdi, hakkı verilmemiş şakalarımız için bir dakikalık saygı duruşu.

bunları da bilelim

Related Posts with Thumbnails