Zaman değişti.
Kariyer sahibi ve anne olmak artık bir ideal değil, hayatın gerçeği. İdeal olan ise her şeyde en iyi olmak. En iyi eş, en iyi aşçı, en iyi anne olmak. "En iyi anne olmak!"
Sadece anne olmak bile yer yer zor ve çetrefilli bir durumken annenin en iyisi diye bir standardın var oluşu düpedüz zulüm, zalımlık! En iyi anne nedir peki? Çocuklarına karşı her daim ilgili, sevecen, anlayışlı, sabırlı; hem işinde en iyi, hem evinde en marifetli. Hem çocuklarına en iyi eğitimi aldırabilecek kadar iyi kazanıyor, hem de birlikte "cool" aktivitelere vakit ayırabiliyor. Çocuklu hayatın her zorluğunda en iyi annenin sıcak nefesi ensemde.
Kendi çapımda birtakım mükemmeliyetçilikler ettiğim doğrudur. Fakat mükemmeliyetçilik anlayışım, körü körüne her şeyin en iyisini istemek şeklinde değildir. Denge ve alışverişe inanırım. Bir iş için harcanan zaman ve emeğin o işin neticesine sağladığı katkıyı her zaman göz önünde bulundururum. Mesela, bir işi "iyi"den "mükemmel"e ulaştırmak için harcanacak emek ve zaman çok fazlaysa bazen o mükemmellik o efora değmeyebilir.
Bir çocuk için annesinin iyi ya da mükemmel olması arasında nasıl bir fark olabilir? Dahası, dünyanın en kötü annesine sahip olmadıktan sonra kim kendi annesi yerine bir başkasının çocuğu olmak ister? Daha iyi yemek yapmak ya da tüm okul aktivitelerine en başta koşmak sadece o gün için önemli olabilir, ancak uzun vadede anne annedir; başarıları ve başarısızlıkları ile her zaman özeldir. Bir zamanlar hayatımızın merkezi iken zamanla hayatımızdaki küçük, özel köşesine çekilir.
Şu halde, iyi anne olmakla en iyi anne olmak arasında efor bakımından tüketici bir fark varken netice bakımından çok da bir fark yok.
![]() |
Mükemmelliği fotoğraf karelerinde aramak daha doğru bir hareket olabilir. |