14 Haziran 2010 Pazartesi

onlara da hak vermiyor değilim

Şarkıcı markıcı ünlü takımının en çok gündem yapan, adından sözettiren olayı kiminle iş pişirdiğidir. Hatta birtakım nüktedan insanlar "kim kiminle programı" diye isim takıyor, o programların esas olayı da bilindik kişileri yanyana yakıştırmaca, gecelerde kovalamaca, sıkıştırıp gözüne ışık tutarak sarhoş sarhoş konuşturmacadır. Konuşturmak da ne, bilmemne yasa tasarısını, milli savunma bakanının adını sorarak değil basbaya yanındakiyle ne ayaksın diye deşelemek. Onu da yaptılar gerçi, mekanlarda alkolden haptan iyice sünger gibi olmuş dimağlara cumhurbaşkanının adını, Atatürk'ün annesinin adını sordular ama o komiklik pek tutmadı galiba, vazgeçildi.

Bu olayların ciddi ciddi muhasebesini tutan da var, mesela birisi birisiyle görüldü ve sadece arkadaşız çekti mi hemen arşivde alakalı eşelenecekler listesine alınıp daha yakından takibe başlanıyor. Olur da bir sonraki sefer, bir başka zaman birlikteler listesine girerlerse hemen eşelenecekler listesinden eşleştirilip "arkadaşız dediler ama arkadaş arkadaşı böyle diller mi allasen" şekli bu olay başlarına kakılıyor. El ele ilk görüldükleri yerde karşılarına dikilinip "hani aranızda bir şey yoktu" diye hesap soruluyor.
SadeceArkadaşızgillerden birileri

Şimdi bunlara bakılıp özel hayatın gizliliği, sananesi bananesi konuşulur ama, bir de o işlerin belirsizliği var. O hiç konuşulmuyor.

Yolu sevgiden geçmiş herkes bilir ki şurdan burdan tanışılmış biriyle bir iki kere çıkılarak hasıl olmuş yakınlaşma, bir ilişkiye dönüşecek olsa da olmasa da başları fevkalade belirsizdir. İlişkilerin genel dinamiği, insanlığın genel problemi bu. Peki bu ünlüsü şanlısının ne üstünlüğü var ki o safhadaki bir ilişki üzerine, kameralara karşı konuşabilsin? Ne desin yani adam "İkinci defa çıkıyoruz, bu buluşmanın sonunda evin önünde bir öpücüğü bulabilirsem sonraki buluşmada da işler yolunda giderse bir isim koymamız, ilişkimize hüseyin dememiz mümkün. Ama şu an bilemiyorum" mu desin? Tabii ki bilmeyecek, tabii ki geveleyecek, tabii ki "aramızda bir şey yok" diyecek. Arkadaşa karşı bu yorumları yapmak belki mümkün ama, televizyona, kameraya karşı, yani bir iki kere çıkılmış o insanın da duyacağı bir mecrada bundan fazla açıklama yapmak biraz daha göt ister. Üstelik daha bunun "amman ağırdan alayım adam/kadın sarmasın" "aman kendimi naza çekeyim" "ötekisini de terketmediydik daha lan?" endişeleri var, oralara hiç girmiyorum bak. Daha yeni yeni filizlenen bir ilişkinin başında dangoz gibi "iyi bişeyler olucak sanırım şeytanın bacağını kırıyorum artık ^^" denirse diğer taraf oradan ışınlanmasın da ne yapsın?

Ünlü de olsa neticede insan insandır, ilişki ilişkidir. Adamlara yalancı adi pislik demeden önce bunları da düşünelim, zor hayatlar bunlar. İki gün çıktı ayrıldı, maymun iştahlı perihan, çapkın haydar diye etiketlemeden önce kimlere göz süzüp kimlerlen kaçamaklar ettiğimizi düşünelim. Yazık be adamlar gençliğini yaşayamıyor bu yüzden. Hep bu toplumun yargılayıcı tavrı.

Peki arkadaş arkadaşa bunu yapar mı? Ortam olursa yapar der, onlara da hak veririm ne yapayım...

7 yorum:

B. dedi ki...

Şu sağdaki koca etiket bulutunun da tarzının da hastasıyım.

Saygılar.

Çok kamyoncu ağzı oldu ama içimden öyle geldi demek.

hevesli bardak dedi ki...

Teşekkür ederim. Bir sonraki yazımın konusu "kamyoncu deyip geçme" olacak.

Elmoş dedi ki...

Cevap veriyorum: Zübeyde.
Yeni şey yazdığına ne kadar sevindim, o kadar olur.

hevesli bardak dedi ki...

Hehe, bundan böyle her sohbetten kısa bi yazı çıkarıcam nasıl?

hevesli bardak dedi ki...

Etiket bulutuna da şimdi baktım hakikaten devasaymış ya :/

B. dedi ki...

Sen ne diyosun, iki gece onun içinde yattım ben, mıncıklamalara doyamadım. :)

Sonra temizinden baştan aldım, okudum bütün yazılarını, rahata erdim.

Daha çok sinirlen, daha çok keyiflen, daha çok yaz.

Yolların ustasıyım, yengenin hastasıyım diyeyim de kamyoncu abilerim üzülmesinler. :)

hevesli bardak dedi ki...

Aman efem negzel şeyler bunlar teşekkür ederim, gözlerinize sağlık.

bunları da bilelim

Related Posts with Thumbnails