3 Eylül 2009 Perşembe

iş görüşmemesi


İzine çıkıp evde mal mal oturan dallamayı bildin mi, o benim işte. Dedim ramazan ramazan anacığımın babacığımın dizinin dibinde heh heh tabii biraz şartlar icabından biraz da vay tatile gideyim güneş altında yatayım sevdam olmadığından, evropa'nın muhteşem ortaçağ şehirlerinde daban dövmeye de şimdilik kendimi hazır hissetmediğimden böyle evde, kendimiz bi tatil hazırladım kendime, iyi de yapmışım. Madem tatilim var, sittimin işine gitmeyeyim de ne olursa olsun fikri de önemli bir motiv tabii.

Bi de neyi merak ettim biliyo musun, acaba dedim arada özler miyim dinlenince, dört elle sarılır mıyım işlere, bir çırpıda hözört diye bitirir olur muyum işleri?

Cevap veriyorum, hayır.

Aradan geçen zamanda farkettim ki işyerimi hiç özlemedim, bilakis time for a change beybi, üstelik gelmiş de geçiyor. Yaptığım şeyi seviyorum o ayrı, orada çalışmayı sevmiyorum sadece. İyice bir de sigerim moduna girmişim, işyerinde üslubum bi bakar mısın canım ciğerim, kuzuciğim kıvamına gelmek üzere. Zaten bir süredir yeni iş tekliflerine kucak açmış vaziyetteyim. İlgilenir misinizlerle ilgileniyorum, gerekirse ilanlara bir tek tıkla başvuruyorum, başvurmalara doymuyorum. O halde yarın görüşebilir miyizlere pek tabii diyorum. Hemen ardından saat kararlaştırılıyor, saat 6 ise kabul görmüyor "amaaa 6da mesaimiz bitiyöööör".

Lan? Sen daha demincek bana sormadın mı filanca yerde çalışıyor görünüyorsunuz, doğru mu diye, sen bana bu iş teklifini belki de hala kovulmamış olduğum için getirmiyor musun? Ben de senin mesai saatlerinde çalışıyor oluyorum, farkında değil misin bunun? Peki cumartesi? Maaaleseeef, cumartesi çalışmıyoruz. Peki iş görüşmelerini mesainiz sırasında mı yapıyorsunuz, işleriniz nasıl yetişiyor? Benim napmamı bekliyorsunuz, işyerimden hastayım ustayım diye izin alıp size koşmamı mı? Bunu yaptığımı bile bile, yarın size de yapacağımı bile bile istiyorsunuz bunu, ciddi ciddi sordum çünkü "istenen bu mudur" diye, evet buymuş.

Şimdilik bana bu tarz dallamatör taleplerle gelen işyerlerini pek kaale almıyorum, denk getirirsem yetkili filan, biraz haşlayabilirim. Tuzum kuru ya, hazır işim var, hani henüz açlıktan ağzım kokmadığı için istediğimi söyleyebilirim, coştukça coşabilirim. Gerçi gelip böyle hayda hoyda diye adam haşlayan elemanı kim ister şirketinde bilmiyorum, ben onları ister miyim onu da bilmiyorum. Belki birinin kafasına dank eder, belki üstümüzden bir kuş geçer diye yapacağım bunları. Kendimi toplumsal farkındalığın bir neferi addediyorum, misyon edindim durup dururken.

Aynı misyonun bir bölümünü de kısfmet olur da düzgün bi iş bulursam, ya da hayatıma bambaşka bir yön vermeye kesin karar verirsem istifa edeceğim mevcut işimin direği füdürüme atacağım tirada yükledim. Bu çalışmamda da söylenemeyenleri söylemek, dank ettirmek gibi bir amaç edindim, çok bir amaç insanıymışım gibi.

Şu an gaza gelip bu tiradı atıp istifa edebilir, iş görüşmelerini ibineliğine mesai sonu ya da haftasonuna aldırmaya çalışabilir, bu rahatlamanın getirdiği serbest düşüş etkisiyle yeni bir eve çıkabilirim. Çok sınırdayım bildiğin gibi değil, bir "aslında her şey biraz cesaretten ibaret, bak kapılar nasıl açılacak önünde bir bir" temalı römantik komedi bardağı taşıran son damla olabilir. Rica ediyorum ani hareket yapma.

11 yorum:

Elmoş dedi ki...

Tatildeyken iş görüşmelerine gitsene. Ben İstanbul'dayken yamanafacan gibi koşturdum çok afedersün.

hevesli bardak dedi ki...

Niyetim oydu fakat burada bulunmam lazım geldi. Lazımlara geldim.

seyyarat dedi ki...

Is hayatina karsi ilk defa gordugum bu ahlakli yaklasimi tebrik ve takdir ediyorum. :)

hevesli bardak dedi ki...

Ben de size teşekkür ediyorum (:

seyyarat dedi ki...

Rica ediyorum :)

Deniz Coşkun dedi ki...

hahayt, aynı beşlemler bende var bir süredir. özellikle tatil konusunda "sittimin işine gitmiyim de..." "INSIGHT'ını (insayt) çok gerçekçi buluyorum. kaldı ki, iş görüşmesine gitmek için "hastaneye gidiyorum, çok önemli bir işim var" türü bir bahane beni de zorlamakta. Erkek olsaydım tecile gidiyorum derdim yeminbillah. HA bir de, tatilden geldim, nasıl teen angst, nefret ediyorum buradandır odurlu budurlu, 1 hafta öğle yemeklerinde dahi surat astım. Şimdi atıp tutuyorum, yılbaşında ben XXXX ajansına girecem diye. Nasıl giriyorum, ne zaman giriyorum, görüşmeye ne zaman gidiyorum. Ayrıca, I have a dream... "Fuck you, fuck you, annnd FUCK THIS JOB" diye istifa etmek. Bunu umarım bir Tom Cruise filminde görmemişimdir. Yok yok, Human Traffic'ti.

hevesli bardak dedi ki...

Fakyu yerine şöyle yanaktan makas alıp halay vaziyetinde uzaklaşmalı bir son düşünüyorum, benim i have dream de böyle.

Ortadoğu ve Balkanlar'ın çalışan memnuniyeti en düşük işyerinde çalışıyorum, kime alçak sesle "gidicem valla" desem "beni de götür" diye eteğime yapışıyor. Anarşik mi takılsam bilmiyorum.

Deniz Coşkun dedi ki...

yahu enteresandır ama bizim yerde de memnuniyetsizlik buram buram. öyle böyle değil. bir ara özelden dedikodu yapalım ehe. yanlışlıkla sizin işyerine başvurmayayım, aynısı senin için de geçerli tabi =)

hevesli bardak dedi ki...

Nee dedikodu mu, şahane olur hehhehe... Anladığım kadarıyla sektör farklı ama doğru diyorsun ne olur ne olmaz (:

Elmoş dedi ki...

O zaman her ikiniz için Moğollar'dan gelsin : İşsizliğin ortasında.
http://www.youtube.com/watch?v=eVZ0LsoJEcw

Deniz Coşkun dedi ki...

olsun sweeeeet dedikodu =). her şeyin sonuna illa nokta koyacağım ya. kelime doğrulama kelimesinin sonuna da koydum. vay bana vaylar bana.

bunları da bilelim

Related Posts with Thumbnails