1 Mart 2010 Pazartesi

dating piyasasından sizler için seçtim

Gençliğimin en şahane yılları sosyal medyanın yükselişine tekabül ettiğinden çok türlü sosyal medyada hatırı sayılır bir mesai harcamışlığım var, buralardan çeşitli evsafta adam ayıklamışlığım da var. Paraya çevrilebilir bir tecrübe olmadığı için de, bu tecrübe ancak eş dost ortamında daşhak malzemesi yapmaya yarıyor. Daha başka bir işe yaradığını görmedim. Yine de ümitliyim.

Bugün sizlere, hali hazırda üyesi olduğum bir dating sitesinden seçtiğim bir profili sunacağım.

Denyolukla dalga geçmek hiç orijinal bir şey değil, bunun üzerinden prim yapmaya çalışanın da allah belasını versin. Hatta bugün bizzat denyoların başka birtakım denyolarla dalga geçmekten ekmek yediği bir dünyada yaşıyoruz. Buna rağmen bunları yazıyorsam, yıllardır verdiğim emekler en azından bir şeye çevrilsin, kaybolup gitmesin diye yazıyorum. Kesip dosyalayabilsem inan öyle yaparım, bizim dosyalama şeklimiz de bu abla.

Dilerseniz atılan ilk mesajdan başlayayım da, daha fazla kıvranmayayım.

"Festival gibisin katilmak istiyorum Önlerden yer kapip, gözünü kalbime bekliyorum Asaletinin bedeli, çok kölen var belli biri Hem biraz deli, azdan çok da serseri Adi lazim degil, bas harfi X.."
İnanmazsınız ama X yerinde gerçek bir insan ismi var, doğruluğunu sorgulamıyorum bile. Her şey olabilir.

Bu tatlı latifeyle kendini tanıtan arkadaş, bakalım profilinde kendini nasıl tanımlamış.

Kendisini nasıl tanımlıyor: eros....

Evet bildiğimiz aşk tanrısı eros. Dört nokta.

Şimdi sosyal medyanın çiftleşme işlerine özellikle bakan bu tarz mecralarında meşhur olan hadsiz hesapsız özgüvenle ilk defa karşılaşıyor değilim. Herkes kendinde belli bir erosluk görüyor zaten, ama bunu kahvede, ne bileyim bir arkadaş ortamında kimsenin yüzüne karşı söyleyemiyor. Çünkü adama gülerler, kalbini kırarlar. İnternet öyle mi ama, kimse yüzüne karşı gülmez, zaten direkt olarak gülmeyenle muhatap olursun. Doğrudan pazarlama.

Aradığı arkadaşı nasıl tanımlıyor: selamlar,bizimide maksadı umumiyemiz dalga gecmak gecilmek degil bilhakis dost edinmektir. malumunuz devri zamanımızda dost edinmek cok zordur, acizene dostlugunuzu kabul etmek,dost olabilmek bizim için şeref haiz eder. nitekim burdan görüşmek, dostludumuzu paidar etmek zor oluyor, msn adresimi nakş ederseniz ordan görüşelim:)))

Nasıl ama, kafanızdaki yavşaklık kavramı yerinden oynadı değil mi?En süper yerini en sona sakladım çünkü. Çünkü günümüzde yavşaklık işsiz güçsüz gezip "ehihi ehehe" diye takılmak değil, TunaKiremiççi gibi gözlük takıp ticaret lisesi edebiyatçılığına, işporta imajına bakmadan gecelerin romantik prensi olmaya kalkışmak; konuşmaya bile yeterli olmayan Türkçe'ye, toprağa gömülmüş heykel antikalığı katmak. Söylediğini antika Türkçe ile söylerse daha entel görüneceğini umuyor. Daha entel görünürse daha ciddi, daha ciddi görünürse inandırıcı olacağını sanıyor. Birileri gerçekten dost olmak diye bir şey var sansın, ona bir msn uzaklığında olsun istiyor. Msn'i alırsa her şey tamam sanki, bu entelektüel birikimle etkilenmeyecek dost yoktur zira. Sizli bizli muhabbeti de çaktık mıydı, dostluk birden seviyeli dostluk olur.

Teker teker bütün imla, kelime hatalarını da yazayım, kastettiklerini tespit edip hangi yanlış fikirlerle o kelimelere gelindiğini bulmaya çalışayım dedim ama hem zaten her şey aşikar, hem de ne uğraşacam ulan.

Yanlış anlaşılma olmasın, ben buralara
sosyal gözlem yapmak için giriyorum. Başı bağlı kadınım yoksa ayol.

and lived happily ever after

10 yorum:

Elmoş dedi ki...

Başı bağlı kadın derken, türban şeklinde mi ABULA? BÖ, ÇOKKOMÜK.

Bu arada geçende biri benim bloga "Sibel Alaş'ın oğlunun ismi" diye aratarak girmiş, kaçtır söyliycem de unutuyorum.

hevesli bardak dedi ki...

Çene altında davşan kulağı şeklinde. Ahıahananıs ehe.

SibelAlaş tek başına bi yazıyı haketti ama yazabilmek güç toplamam lazım biraz, soranlara hizmet olur, halkımız bilgilenmiş olur hem. Neye niyet neye kısmet.

Baronvonplastik dedi ki...

Bu şekilde yazmayı, ifade! etmeyi denediniz mi hiç? Çok zor. Gıpta etmemek elde değil. Taklidi neredeyse imkansız. Her birinin kendi "parmak izi" var gibi.

hevesli bardak dedi ki...

bu adamların ifade! edilmeye değer, ifade!ye muhatap insanlar olduklarını düşünmüyorum.

rene gallimard dedi ki...

bu blogada salça oliyim.. bu kadar, yazıyı okumadım tam, paidarlı falan kısmı gördüm.. bir devir kapanıyor diye düşündüm, yavşaklık hapı tüm eczanelerde.. olur o olur, fazla porno siteden hep.. bence devletler birleşim belli kategorilerin dışındaki arşive engel olmalı.. eşşekti travestiydi, oyuncaktı dedeydi ebeydi derken ziyan oldu insanlık..

hevesli bardak dedi ki...

msn'ini aldım verim mi?

rene gallimard dedi ki...

önce sen bi yokla, bakalım gönlü bi erkeğe kayıcak mı.. gönlü kaymak.. ahah cinsellik yok bak ama kucağıma yatırır saçlarını okşarım muharrem'in.. belki zamanla aşkta olur..

hevesli bardak dedi ki...

"Siz öyle kibar konuşunca benim de gönlümde bi sıcaklık oldu" der misiniz ona?

O info cezalandırılmalı.

rene gallimard dedi ki...

şimdi bu çocuk orda aşk çocuğu gibi takılıyo ya, birileride buluşuyo heralde bununla.. sonra noluyo peki orası daha ilginç.. biri kendini feda etsin bu çocukla iki keşkül yesin, sinemaya falan gitsin.. kamerayla götüne takılalım.. deney tadında.. klişelerden kitap çıkar diye düşündüm şimdi, tam şu an, "bir an" birim..

Adsız dedi ki...

tum blogu okumaya oldukca iyidir

bunları da bilelim

Related Posts with Thumbnails