2 Ağustos 2009 Pazar

dert babası


Mad Men'i seyrederken aklıma geldi, bizim esas abinin kezban karısı var ya Beth, psikologa gidiyor filan. Yattığı yerden bütün gün anlatıyor, eleman yazıyor, arada kocası sorunca bilgi veriyor bir de - vay anasını 60larda hayat, etik metik cidden acayipmiş. Fakat kadın anlatırken psikologun tek bir kelime ettiğini, yorum yaptığını duymuyoruz. Varsa yoksa "devam edin", "anlatın anlatın içinizde kalmasın" diye gaz vermece. Yani bir nevi dağlara taşlara anlatıyor ablam.


Şimdi şöyle ki, zaten psikologun karşımızda arkadaşımızmış gibi "ee sen ne dedin?" "yaa ayıp etmiş tabi" diye konuşmasını beklemiyoruz ama arada "tabii bunların sizin çocukluğunuzda annenizle olan şu şu olayınızla alakası var, öfke dolusunuz" gibi şeyler zırvalamasını bekleriz. Öfke, that's the keyword baby, tüm kötülüklerin anası.


Blog olayı doğdu, büyüdü, popülerleşti, ardından hızla boku çıktı. Kimisi dedi ki vay efendim ben ne istersem onu yazarım, sigerim sogarım beğenmeyen okumasın. Kimisi dedi, iyi güzel de bu kadarı fazla, kimisi de bloggerlar eziktir, internet üzerinde yazan, takma adla içerik oluşturan herkes ezik, herkes korkak, herkes sivilceli, alabildiğine gözlüklü ve dahi ruh hastasıdır dedi. İnsanların arasında ezik, korkak, gözlüklü, ruh hastası ve sivilcelisi bol miktarda var, bu miktarın bir kısmı blog yazıyor. Blogger buna bir kontrol koymamış henüz, bir dur yolcu manifestosu yazmamış giriş sayfasına. Önüne gelen yazıyor, yapılacak bir şey yok. Fakat bu demek değildir ki blog yazan, internet üzerinde bir yerlerde yazılarını tutup başkalarının onu okumasına izin veren her bir kişi böyledir... Nasıldır ya? Ha bulduk, farkedilme arzusuyla dolup taşmaktadır, dikkat çekmeye çalışmaktadır. Yoksa bir insan durup dururken neden özel hayatını, en mahrem duygularını, kimseye diyemediği fikirlerini internet üzerinde herkesin gözleri önüne sersin, değil mi? Bu benim de pek cevabını bilmediğim bir şeydi, öte yandan insanların teşhir etme isteğini tenkit edecek değilim. Herkes bir şeylerini ortaya serip onların beğeni almasını ister, dekolte diye bir şey var mesela, kavram. Hava sıcak diye icat edilmiş değil... Madem insanlar vücutlarını sergiliyor diye bir şey diyemiyoruz, ortaya beyinlerinden parçalar saçtıklarında da aynı super-duper çağdaş anlayışı gösterebilmemiz lazım. Değil mi Ey Özgürlük?


Teşhir sevdasına ilaveten, hani Beth ablamız vardı, psikologa anlatırken aslında dağlara taşlara anlatan. Hah işte çoğu insanın Don Draper gibi dert ortağı tutacak birer finansörü yok. O dağlara taşlara anlatma, iç dökme işinin yerini şimdi internetlere haykırmak aldı. Üstelik de beleş. Üstelik de kim okursa okusun, kim dinlerse dinlesin, hem okusun, isterse bir şey söylemesin. Dinlesin, varsın ben bilmeyeyim. Bonus olarak okusun, beğensin, daha da bonus, namım yürüsün. Madem herkesin gazetelerde köşe alacak imkanı yok, madem herkesin ünlü olacak imkanı yok, ama herkes yazmak, herkes bilinmek, herkes takdir edilmek istiyor, bırakınız yazsınlar. Yazsınlar ki ortaya başka Ajdar'lar çıkmasın.


Toplum sağlığı açısından blog faaliyetinin faydalı olduğuna inanıyorum ben. Hatta doktor olsam daha çok blogger, daha çok blogcu, daha çok sözlük yazardım güzel ve yalnız ülkeme. (nalet olsun ya adam bu lafın bu derece daşhak olacağını bilse söyler miydi acaba, "size iyilik yaramaz hayvanoğluhayvanlar" dese yeri)

4 yorum:

kremkaramel dedi ki...

"ileride herkes 15 dakkalığına meşhur olacak" demiştin hani, günlük hayatta bi şii olmadım Warholl baba. Sanal alemde teşhirci oldum en sonunda. İronik bi teşhircilik yalnız. Kendimi teşhir ettiğim kişileri tanımıyorum. Körebe oynayanların teşhirciliği bukadar oluyor işte:)

hevesli bardak dedi ki...

Her teşhirci, kendini teşhir ettiği kişileri tanısa dünya daha yaşanılası bir yer olur muydu bilemiyorum. Farketmez bence.

kremkaramel dedi ki...

Kendimizden mi başkalarından mı tiksineceğimizi bilemeyince, kabullenirdik belki de. O zaman tabular yerleyeksan, samanlık seyran olur(muy)du:)

hevesli bardak dedi ki...

Adı "tabu" konmayan hiçbir şey tabu değildir. Kafalar rahat olsun.

bunları da bilelim

Related Posts with Thumbnails